Günlerdir sen geleceksin diye aynı bakışı giyindim. Bir nur’a sığdırdım korkularımı; bizi bölen camsözlerin buğusuna üfledim. Hayatı araladım bir solukluk nefes sızsın içeri; en derininden ıslandım kalbimin. Yine de ilaçlarını alıp uyuduğun zamanların sessizliğini ömrümden onaramadım.
Günlerdir sen geleceksin diye aynı yanında durdum zamanın. Aklım yırtıldı ruhunun buz kristallerinden, gülüşümü diktim dökülen anılarımızdan. Körebe oynadım içimin ağrısıyla, binlerce kez düşüp durdum özlem uçurumundan. Gölgesi üzerimde büyürken, ağırlığını canımdan çektim inadının. Dilinin yalman kayalıklarında, sustuğumuz her anın ecelinden öldüm… Yine de senin olmadığın bir ömrü yaşayamadım.
Ve kaçıncı ihtimali asıldı aramıza ayrılığın?
Ve kaçıncı cemresi incilendi kavuşmamızın?
Sen benim başka bir suretteki ölümsüzlüğümsün…
Artık ben, beklediğim zamanlarda gelsen, ne yaparım bilmiyorum-